Welcome to Our Website

Lohusalık dönemini kolaylaştıran 10 tavsiye!

Doğum sonrası, kadınların vücutları doğal olarak gebelik öncesi haline dönmeye çalışırken, bu süreç lohusalık olarak bilinir. Lohusalık döneminde, annelerde bazı fiziksel ve duygusal değişiklikler görülebilir. Bu değişikliklerin birçoğu normaldir ve lohusalık belirtileri olarak kabul edilir. Peki, bu öneriler nelerdir? İşte lohusalık dönemini kolaylaştıran 10 tavsiye…

LOHUSALIK DÖNEMİNİ KOLAYLAŞTIRAN 10 TAVSİYE

1. Süt yetmeyeceği endişesinden kurtulun:

Lohusalık dönemindeki bir annenin en büyük endişelerinden biri de bebeğini nasıl besleyeceği oluyor. Bu endişeleri gidermek için hastaneden çıkmadan önce bebek hemşireleri ile emzirme tekniği üzerine çalışmak fayda sağlıyor. Bebeğin emmeyi, annenin ise emzirmeyi öğrendiği ilk günlerde süt az miktarda geliyor. Ancak annenin ruh hali pozitifse ve bebek aktifse süt günler içinde hızla çoğalıyor. Bu dönemde bol sıvı tüketmek, süt miktarına olumlu etki yapıyor. Tatlı yemek gibi ek yöntemlere başvurmak gerekmiyor. Emzirme döneminde meme başının temizliğine dikkat etmek ve memelerde fazla süt birikmesine izin vermemek önem taşıyor. Değişen hormon dengesine bağlı olarak emzirirken yaşanan ani terlemelere karşı, sık sık ılık duş almak ve rahat kıyafetler giymek yardımcı oluyor. Bu süreçte annenin kendini rahat ve desteklenmiş hissetmesi, emzirme deneyimini olumlu yönde etkileyebilir.

2. Bebek uyurken siz de uyuyun:

Hamileliğinin son günlerini dinlenerek geçiren bir anne için, doğumdan itibaren yoğun bir tempo başlar. Bebeğine en iyi bakımı vermek isteyen anne, aynı zamanda ev işlerine de yetişmek isterse daha da yorgun düşebilir. Bu dönemde aile büyüklerinden ve arkadaşlardan yardım talep etmek önemlidir. Ayrıca bebeğin uyuduğu saatlerde annenin de uyuması önerilir. Bu, annenin dinlenmesine ve enerji toplamasına yardımcı olur, böylece hem fiziksel hem de duygusal olarak daha iyi hisseder.

3. İlaç kullanımını yeniden düzenleyin:

Bazı annelerde gebelikten önce gelen ve gebelikte eşlik eden diyabet, tiroid ya da kardiyak rahatsızlıklar gibi kronik hastalıklar bulunabiliyor. Bu hastalıklar annenin emzirme sırasında da ilaç kullanmasını gerektiriyor. Böyle durumlarda süt ile uyumlu ilaçların düzenlemesi yapılarak emzirme döneminde de kullanılması gerekiyor. Bu süreçte doktorun önerileri doğrultusunda ilaç kullanımına devam etmek, hem annenin sağlığının korunması hem de bebeğin emzirilmesine devam edilmesi açısından önemlidir.

4. Kabızlıktan korkmayın:

Özellikle normal doğum yapan annelerde, doğum sırasında bebeğin başının mesaneye yaptığı baskının idrar kontrolünü sağlayan kasları etkilemesine bağlı olarak idrarı başlatmakta zorluk, idrar yaparken sancı veya idrar yapamama gibi sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu durum genellikle zamanla kendiliğinden düzelir, ancak rahatlatıcı önlemler almak da faydalı olabilir. İdrar yapmaya çalışırken genital bölgeye ılık su tutmak, rahatlatıcı etki sağlayabilir. Nadiren görülen idrar tutamama hali de doğumu takip eden birkaç gün içinde genellikle kaybolur. Her iki doğum şeklinde de anal bölgede ağrılı şişliklerin belirmesi anlamına gelen hemoroid görülebilir. Ağrılı vakalarda lokal etkili ağrı kesiciler kullanmak ve diyetteki lif oranını artırıp yumuşak dışkılamayı sağlamak yarar sağlayabilir. Şikayetler, lohusalık sonrası gerilemezse genel cerrahi uzmanından görüş almak gerekebilir. Bu gibi durumlar, sağlık profesyonelleri tarafından takip edilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

5. Depresyonu yenmek için yardım isteyin:

Lohusalık döneminde, annelerin önemli bir kısmında lohusalık üzüntüsü ve bazılarında lohusalık depresyonu görülebiliyor. Daha yaygın olan lohusalık üzüntüsünü aşmak için aile ve arkadaşlardan destek almak önemlidir. Bebeği güvendiği birine bırakıp dışarı çıkmak gibi aktiviteler de fayda sağlayabilir. Lohusalık depresyonu ise çevresindekiler tarafından fark edilebilir. Sürekli ağlama, enerji eksikliği, uyku ve iştah değişiklikleri, dikkat eksikliği, değersizlik hissi gibi belirtiler varsa, bir psikolog veya psikiyatristten destek almak önemlidir. Bu durumda fiziksel şikayetler de ortaya çıkabilir, bu yüzden hem psikolojik hem de fiziksel sağlık profesyonellerinden yardım almak önemlidir.

6. Karnınızın görüntüsünden korkmayın:

İster normal ister sezaryenle doğum yapılmış olsun, birçok anne bebek dünyaya geldiği anda karınlarının hemen eski haline döneceğini düşünür. Ancak bu gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğrayabilirler. Oysa 9 ay boyunca yavaş yavaş gerilen karın kaslarının toparlanması zaman alır. Lohusalık döneminin sonunda ise karında beklenen toparlanma gerçekleşir. Bu süreçte sabırlı olmak ve doğal iyileşme sürecine izin vermek önemlidir. Doğum sonrası bedeninizi anlamak ve ona zaman tanımak, sağlıklı bir iyileşme için önemlidir.

7. Süt kanallarının tıkanmasına izin vermeyin:

Bebeğin emmesinin ardından memede halen sertlikler ve hassasiyet varsa, memenin pompa ya da elle boşaltılarak sütün ileride kullanmak üzere süt poşetlerine alınması, ılık havlu ya da ılık duş ile memeye masaj yapılması gerekiyor. Bu önlemler alınmadığı takdirde memede enfeksiyon başlayabiliyor, annede üşüme ve titreme görülebiliyor. Önlem alınmadığı takdirde memede apse oluşuyor ve bunun cerrahi yoldan boşaltılması gerekiyor. Enfeksiyon oluşmuşsa doktor kontrolünde parasetamol etken maddeli ağrı kesici ve emzirmeye engel olmayan antibiyotik kullanılarak süt vermeye devam edilebiliyor. Bu süreçte doktorun önerileri doğrultusunda tedaviye devam etmek, memede oluşabilecek sorunların kontrol altına alınması açısından önemlidir.

8. Rutin muayeneleri atlamayın:

Annenin doğumdan yaklaşık 10-15 gün sonra ve lohusalık döneminin sona erdiği 6 haftanın sonunda rutin bir muayeneden geçmesi önemlidir. Bu muayenelerde genital bölgenin kontrolü yapılır ve rahmin eski boyutuna gerileyip gerilemediği incelenir. Ayrıca lohusalık sonrası cinsel hayatın başlayıp başlamayacağına ve annenin nasıl korunacağına da bu dönemde karar verilir. Öte yandan ateş, üşüme, titreme, memelerde süt birikmesi, bacaklarda kızarıklık veya şişme, hareketlerde zorlanma, şiddetli veya kötü kokulu kanama, iltihap özellikli akıntı ve genital bölgede kızarıklık gibi durumlarda rutin muayeneyi beklemeden mutlaka doktora bilgi vermek gerekir. Bu belirtiler, potansiyel bir sağlık sorununu işaret edebilir ve erken müdahale gerektirebilir.

9. Akıntı ve kanamayı iyi gözlemleyin:

Doğum sonrası lohusalık dönemi, vücudun doğum sonrası iyileşme sürecine girdiği önemli bir zamandır. Bu dönemde, parlak kırmızı renkte ve adet kanamasına benzer bir şekilde olan “loşi” denilen akıntı meydana gelir. Zamanla bu akıntı miktarı azalır ve rengi açılır, sonunda beyaz bir akıntıya dönüşür. Lohusalık döneminde hijyen önemlidir; günlük pedlerin sık sık değiştirilmesi ve akıntının miktarı, kokusu ve iltihabi özelliklerinin takip edilmesi gerekir. Aşırı kanama, plasenta dokusunun kalmış olabileceği veya nadir görülen bir enfeksiyona işaret edebilir. Bazı kadınlarda ateş, şiddetli kanama ve karın bölgesinde aşırı hassasiyet gibi belirtiler ortaya çıkabilir, bu durumda doktora danışmak önemlidir.

10. Dikişlere özen gösterin:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir